FIKRALAR

demokrasi

cocugun biri demokrasi hakkında ödev almış babasına gidip baba bana demokrasiyi anlatsana demis babası cocuğa bak oglum sana bazı terimler ogreticem yarında tam olarak anlatıcam demis babası baslamıs anlatmaya bak oglum ben calısıp eve para getiriyorum ben kapitalistim demis annen paraları harcanacak yeri belirtir o hükümettir hepimiz senin icin calısıyoruz sen halksın kucuk kardesinde gelcek ve hizmetcimizde isci sınıfı demis.Gece olmus cocogun kardesi altına edince cocuk hemen annesinin ve babasının odasına gitmis annesi uyuyormus onu uyandıramamıs babasıda orda yokmus cocuk odasına giderken bir de bakmıs babasıyla hizmetci sevisiyor ne yapsın gitmis uyumus sabah olunca cocuk babasının yanına gidip baba ben demokrasiyi ogrendim demis ve anlatmaya baslamıs:Kapitalistler isci sınıfını becerirken hukumet uyuyor halk bu durumdan endiseli gelecek ise bok icinde

 


DUA

Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis. Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. papazin cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis, papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakliysa, kadinin disi papaganlarida o kadar ahlaksizmis. eve gelen misafirlerin onunde 'erkek

istiyozzz!' diye bagirirlarmis. kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis. papaz da "Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz" demis.

Kadinda almis papaganlari getirmis, papazin evine daha kafese girer girmez disi papaganlaradan birisi "hey yakisikli, iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde" diye sormus. erkek papaganlardan biri otekine donup "oglum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda" demis

 


 

 

 

E BE GÜZELİM

Adamın biri on katlı bir binanın en üst katındaki bir barda bi kadeh içki içiyor ve daha sonra kendini aşağıya atıyor.daha sonra tekrar yukarı çıkıyor ve bi kadeh daha içiyo yine atlıyor.bu arada bu olayı görenler toplanmaya başlıyor.Adam her seferinde yukarı çıkıyor bi kadeh içki içiyor ve aşağı atlıyor.Derken adamın biri bu olayı merak ediyor ve soruyor: -Yav nasıl oluyorda sana bir şey olmuyor? -Valla arkadaş o içkiden içtiğin zaman hiç birşey olmuyor. Derken adam koşa koşa yukarı çıkıyor barmenden aynı içkiden istiyor,içiyor ve aşağı atlıyor.Tabi düşmesi ile ölmesi bi oluyor.bu olay üzerine barmen adama dönerek: -Ulan süpermen çok fırlamasın- diyor

temelle dursun bır gun sahıle gezmek için gıderler.sahıl kenarında bır penguen gorurler. -temel:balık demiş -dursun hayır kuş demış başlamışlar kavga etmeye en ıyısı karakola gıddıp komısere soralım demışler ve karakola gıtmışler. -komıser:neişi var bu penguenın burda goturun cabuk bunu hayvanat bahcesıne demış bunlar penguenı alıp çıkmışlar. bıraz sınra komıser camdan bakarken temel ve dursunu penguenle yururken gormuş -komıser:ben sıze bunu hayvanat bahcesıne goturun demedımmı demış -temelde:hayvanat bahcesıne goturduk şimdi de sınemaya goturuyoruz demiş.

 

 


 

GÜLE GÜLE

Bir adamin bir çocuğu varmiş çocuk her gece uyumadan önce dua ediyormuş adamda gizlice dinliyormuş çocuk bir gece dua ederken ''Allahım sen beni annemi babamı anneannemi koru güle güle dede'' demiş ertesi gün dedesinin öldüğü haberi gelmiş gece tekrar dua ediyormuş bu sefer ''Allahım sen beni annemi babamı koru güle güle anneanne'' demiş ertesi gün anneannesi ölmüş gece yine dua ediyormuş ''Allahım sen beni annemi koru güle güle baba'' diyince babası çok tedirgin olmuş ama elinden birşey gelmediği için ölümünü beklemeye başlamış. Akşam eve geldiğinde karısı ona ''kocacım hani bize süt getiren adam vardı ya, o ölmüş'' demiş.

 


  

Düşünce suçu

Adamın birinin bir papağanı varmış.Papağan devamlı televizyon
seyrediyormuş.Adamda işten eve evden işe giden bir kişiymiş.Bir gün
adam papağanını kafesiyle birlikte balkona bırakmış ve işe gitmiş...
Bir saat sonra sokaktan polis aracı geçerken papağan bağırmaya
başlamış. KAHROLSUN PARALI EĞİTİM KAHROLSUN POLİS V.S.
Ekip aracı hemen durup sesin geldiği yere ateş etmeye başlamış.Ev
darmadağın olmuş.Eve gelen adam hayretler içinde bakakalmış.Neyse
diyerek evi yaptırmış. Ertesi gün aynı olay tekrarlayınca adam evi
gözlemeye başlamış.Ekip aracı karşıdan görününce başlamış papağan yine slogan atmaya tabi polis te ateş etmeye. Durumu gören ev sahibi papağanı alıp tavuk kümesine atmış.Papağan kümeste başlamış volta atmaya bunu gören tavuklar gülüyorlarmış.
Papağanın kafasıda atmış, tavuklara dönüp şöyle  demiş...
-Ne gülüyonuz lan ben sizin gibi fahişelikten yatmıyorum.Düşünce suçundan yatıyorum...



İki ihtimal

2. Dunya Savasinda 2 yahudi Almanlara esir olmustur.Bunlardan biri
digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya 
" 2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar. Oldururseler
sorun yok, kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna diziliriz ya da gaz
odasinda olduruluruz. Kursuna dizilirsek sorun yok, gaz odasina gidersek
2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit. Sabun yaparlarsa
sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada
tuvalet kagidi. Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak
iste o zaman boku yedik".



Devletin ayak bastığı yer

Vali köylerden birisine gezmeye gitmis.Köye valinin geldigini duyan
Mehmet dayi acele köy meydanina kosarak gelir. IYI BIR TEMANNAH ÇEKTIKTEN SONRA sayin valim ne olur bizim eve gidelim der.Valiyi zorla eve götürür.Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar valim yukariya çikalim der valiyi dama çikarir baslar dolastirmaya vali merakla sorar beni niçin dolastiriyorsun diye.Sayin Valim der köylü devletin ayak bastigi yerde ot bitmez derler benim damda her yagmurda akiyor bundansonra insallah akmayacak der!



Mumya

Bir gun Misir'da bir mumya bulunur ve bunun kac tarihine ait oldugu ogrenilmek icin Amerika, Ingiltere ve Turkiye'den uzmanlar istenir. Tabii ki Turkiye'den emniyet gorevlileri gider. Neyse Ilk Amerikalilar baslarlar. 3-5 saat sonra cikarlar ve olsa olsa 300-600 senelerine aittir derler.Ingilizler girerler. Bir kac gun sonra cikarlar ve olsa olsa 300-420 arasidir derler. Nihayet sira Turkiye'den giden emniyet gorevlilerine gelir ve iceri girerler. Girerler girmesinede, aradan 10 gun gectigi halde hala disari cikmazlar. Nihayet 15. gun cikarlar ve merakla gozlerinin icine bakan Misirli bilginlere tam tamina 427 derler.Tabiiki herkes sasar bu ise ve nasil olur yahu derler. Bizimkiler gayet ciddi,
- "Biraz zor oldu amma, sonunda dili cozuldu keratanın..



Bakan karısı

Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi
vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?



Bakan

Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa
makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti:
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim. Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.
Bakan geldi  ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!



Kruscef Kuba'da

Amerika ile Sovyetler arasindaki meshur fuzeler ve Kuba bunaliminin en dehset gunleri.. Kruscef, Kuba'ya gelecekmis.. Kubalilar toplanmis, bir hosluk yapacaklar.. Ulkenin en iyi ressamina basvurmuslar..
"Bir tablo yap..Adı, 'Kruscef Kubada' olsun" diye..Ressam "Hadi ordan" demis..
"Ben adami gormedim bile.. Adam hayatinda Kuba'ya gelmedi. Simdi ben
nasil "Kruscef Kuba'da" diye atmasyondan resim yaparim?.."
Tesaduf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmis o sirada..Sıkıntıyı duymus..
"Ben size istediginiz tabloyu yaparim. Bana bir sandik puro verirseniz" demis..
Vermisler..Temel bir hafta sonra, Kubalilar'i cagirmis..
"Iste tablonuz" demis..
Tuvalin uzerini orten bezi hizla asagi cekivermis.. Kubalilar da donuvermisler..
Tabloda, yatakta iki kisi, al takke ver kulah..
"Bu ne" diye gurlemis, Turizm Bakani.. "Bu ne?.. Bu kadin kim?.."
"Kruscef'in karisi" demis, Temel..
"Peki bu ustundeki adam kim?"
"Kruscef'in usagi..."
"Peki Kruscef nerde ulan!.."
"Kruscef Kuba'da" demis Temel!..



Çocuktan al haberi

Ortaokul ogrencisi kahramanimiz, babasinin omuzuna dokunur, sorar:
- Baba, okulda ders verdiler, "Politika nedir", anlatmamiz lazim. Nedir
politika?
Baba oglunun yasina uygun bir formul bulur:
- Bak yavrum, simdi su kelimeleri iyice aklinda tut... Ben ucretli
calisiyorum, buna KAPITALIZM diyoruz. Parayi nasil harcayacagimiza annen karar veriyor, ona HUKUMET de. Hepimiz aslinda senin icin cabaliyoruz, sen HALK'sin. Bebek kardesine bakan dadin, ISCI SINIFI. Kardesini de GELECEK diye dusun. Simdi bunlari boyle ezberle, yarin kahvaltida sana politikayi anlatirim.
Oglan bunlari ezberler, aksam olur, herkes yatar. Gece bizimki, kardesi
kucuk bebegin aglamasiyla uyanir. Gider bebegin odasina, bebek altini
kirletilmis aglamaktadir. Annesinin odasine girer, annesi derin bir uyku
cekmektedir, uyanmaz. Dadinin odasina gider, bir bakar ki, babasi dadisiyla
ayni yatakta, "Bebek agliyor" demesine hic aldiris eden bir halleri yok.
Bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...
Ertesi sabah kahvaltida babasina,
"Baba ben politika neymis anladim" der. Babasi "Neymis soyle bakalim" diye sorunca anlatir:
"KAPITALIZM, ISCI SINIFINI beceriyor. Bu arada HUKUMET uyuyor. HALK kimsenin umurunda degil. Ve de GELECEK bok icinde...



Ajan

Amerika ile eski SSCB arasindaki soguk savasin en hareketli yillari... Amerika, Rusya'dan istihbarat almak icin oraya bir gizli ajan gondermeye karar veriyor. Ajan icin yuzlerce aday arasindan en iyi ozelliklere sahip bir tanesi seciliyor. Ajan yapilan tum testlerden mukemmel sonuclar aliyor, Ruscasi mukemmel, hatta yerel şiveleri dahi cok iyi derecede konusabiliyor, her turlu silahi basariyla kullanabiliyor, diplomatik yetenekleri olaganustu... Secilen ajan haftalar suren cok zorlu egitimlere tabi tutuluyor ve goreve hazirlaniyor. En sonunda gorev zamani geliyor ve ajan, Rus Hava sahasina gece gizlice giren kucuk bir ucaktan parasutle atlayarak gorevin oldugu sehire yakin koylerden birinin civarina birakiliyor. Yere basariyla ve sessizce inen ajan parasut ve yanindaki diger donanimi kamufle ediyor ve yaninda getirdigi yerel giysileri giyerek civar koye dogru yola cikiyor. Sabaha karsi havanin aydinlanmasiyla koye yaklasan ajan, tarlasina gitmek icin yola cikan bir koyluye rastliyor ve ona yanasarak yerel aksanla ve mukemmel bir rusca ile gidecegi sehre nasil vasita bulabilecegini soruyor.
Koylü cevap veriyor: - Amerikali misin?
şoka giren ve hayretler icinde kalan ajan cevap veriyor:
- Onu da nereden cikardin? Koylunun cevabi:
- Bizim buralarda pek zenciye rastlanmaz da!



Ajan yarışması

Bir gün, CIA, KGB ve MİT teşkilatlarından hangisinin daha başarılı olduğunu tespit etmek için bir "istihbarat yarışması" düzenlenmiş.Bu yarışma uyarınca, her üç teşkilatın en iyi adamlarından oluşan 10'ar kişilik bir grubu Kongo'nun balta girmemiş ormanlarına göndermişler. Ormanın girişinde görevlerini açıklamışlar:
"Ormana girip, en kısa sürede bir zürafa bulup getiren kazanır!"
Önce KGB'liler gitmiş. 15 dakika sonra bir zürafa ile çıkagelmişler.
Sonra CIA gitmiş. 10 dakika sonra zürafa ile gelmişler.
En sonunda bizim MIT gitmiş, 7 dakika sonra bir fille dönmüşler.
Yarışmayı düzenleyenler "Bu ne yaa!" diye sorunca fil atılmış,
"Abi valla ben zürafayım" demiş.